Suriye’de Baas Rejimine Karşı Muhalif Grupların Şam’a Saldırısı 61 Yıllık İktidarı Sona Erdirdi
Suriye’de 27 Kasım’da Esad rejimine karşı bir kez daha saldırıya geçen cihatçı muhalif gruplar, 12 günlük bir süre zarfında başkent Şam’a girerek 61 yıllık Baas rejimine ve Esad ailesinin iktidarına son verdi.
Suriye’deki gerginlikler sürerken gözden kaçan ilginç bir haber Türk medyasında tekrar gündeme geldi. Bu haberin özel kılan noktası ise yayınlandığı tarih ve gazete oldu.
Türkiye gazetesi, Işıkçılar tarikatının yayın organı olarak bilinirken, muhaliflerin Suriye’deki saldırıları başlamadan 45 gün önce yapılacak operasyonlarla ilgili “Özel haber” damgasıyla kamuoyuna duyurdu. Haber, operasyonların NATO ve İsrail’den destek aldığı şüpheleriyle birlikte Işıkçıların NATO bağlantısını akıllara getirdi.
Yılmaz Bilgen’in Kaleme Aldığı Özel Haberde Neler Var?
“Başkent kaynakları, Türkiye’nin ABD’nin 2016 yılında Fırat’ın doğusunda PKK-PYD kalmayacak teminatı ve Rusya’nın Menbiç, Ayn İsa, Tel Rıfat ve hatta Halep’le ilgili vaatlerinde durmaması sebebiyle sabrın sonuna geldiği yorumunda bulunuyor. PKK’yı İsrail işgal planının öncü unsuru olarak gören Türkiye, güneyde büyüyen İsrail tehlikesine dönük orta ve uzun dönem hazırlıkları yanında yakın tehdit olarak gördüğü terör örgütüne karşı etkin ve kuşatıcı bir harekât planı yapıyor.”
Özel haberde ayrıca, Esad rejiminin devrilmesinde önemli rol oynayan HTŞ’ye de detaylı bir yer ayrılmış. HTŞ kaynaklarına dayandırılan haberde grupun Halep’e askeri operasyon gerçekleştirmek için düğmeye bastığı ve Ankara’nın yeni bir yol haritası belirlediği belirtilmiş.
Heyeti Tahrir El Şam grubu lideri Muhammed Cevlani’nin, Ukrayna ile devam eden Rusya savaşı ve İran ile İsrail arasındaki çatışmayı dikkate alarak Halep’i yeniden ele geçirmek istediği de haberde paylaşıldı.
HTŞ kaynakları, Suriye Millî Ordusu bileşeni bazı grupların da kendilerine destek vermek istediği bilgisini paylaşırken, Halep’e yapılacak operasyonun mülteci dönüşü açısından önemli bir adım olacağı vurgulandı.
Haberdeki detaylar ve veriliş zamanı, Işıkçıların NATO bağlantılarını tekrar gündeme getirdi.
Soner Yalçın’ın “Tağut” Kitabından Işıkçıların NATO Bağlantıları
Gazeteci yazar Soner Yalçın’ın Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Tağut” kitabında Işıkçıların NATO ile bağlantılarından detaylı olarak bahsedildi. Kitapta, Işıkçıların NATO’ya sızma süreci ve önemli tarihsel detaylar hakkında bilgiler yer aldı.
“Adana’dan havalanan Amerikan U-2 casus uçağının Sovyetler Birliği’nde düşmesinin ardında Pentagon ve Napoli’deki bilim çalışmaları vardı. Başlarında Amerikalı Isidor Isaac Rabi ve İngiliz Solomon Zuckermangibi bilim adamları bulunuyordu. Arkalarında ise Rockefeller Vakfı! Napoli’deki “Bilim Komitesi”ne Türkiye 1961 yılında kimi gönderdi dersiniz: Yeni biyoloji öğretmeni Enver Ören. Mücahit’in babası!”
“…Dediler ki: Cumhuriyet dini yasakladı. Jandarma inananlara eziyet etti. 1929 yılında Hüseyin Hilmi Işık, İstanbul Halıcıoğlu Askeri Lisesi’nde okurken, Cuma günleri Eyüp Cami’ne gidip Abdülhakim Arvasi’nin vaazlarını dinledi ve evinde din derslerine devam etti. Tıp fakültesinde okurken Arvasi’nin isteğiyle eczacılık bölümüne geçti. Türk Ordusu’nda kimyager olarak görev yaptı.
1947’de Bursa Askeri Lisesi’nde öğretmenlik ve sonra müdürlük; arkasından Kuleli ve Erzincan askeri liselerinde 1960’da Albay rütbesinden emekli olana kadar çalıştı. Öğrencilerine her fırsatta “şu camiye gidip bu hocayı mutlaka dinleyin” dedi ve hakkında tek soruşturma açılmadı. Keza öğretmenlik yaparken 1956’da hoparlörden ezan okunamayacağı, dolgulu dişle-boyalı saçla abdest alınamayacağı gibi hurafelerin bulunduğu “Seadet-i Ebediyye” kitabını yayınladı.
Bir yıl sonra bu kitabın ikinci cildini çıkardı. Askeri okullara şeyh-mürit ilişkisini ilk sokan Hüseyin Hilmi Işık oldu. Işıkçı müritlerden biri de ileride damadı olacak keman çalan öksüz roman çocuğu Enver Ören idi. Enver Ören de şeyhi gibi askeri okullarda kimya öğretmeni olmak için Kuleli’den İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’ne girdi. Okul biter bitmez 1961’deNapoli yolcusu oldu!”
“Işıkçı Enver Ören NATO’nun beynine nasıl girdi? Güvenlik soruşturmalarından nasıl geçti? Bir buçuk yıl kaldığı Napoli’de ne tür kurslar aldı? NATO’nun o dönem inşa ettiği “Stay Behind” (Gladio) yapılanmasına sokuldu mu? Soru çok. Enver Ören o yılları nedense hiç anlatmadı.
Özet şu: CIA, II. Dünya Savaşı bitiminde Nazilerden şu stratejiyi aldı: Milli-ulusalcı güçlere karşı dini kullanmak! Soğuk Savaş döneminde birçok Müslüman devşirildi! FETÖ bunlardan sadece biriydi. Işık/İlluminata kardeşler; Gülen ve Ören’in Erbakan’a düşman olması tesadüf mü? CIA, Fethullah Gülen’e Yeşil Kart ve Mücahit Ören’e Amerikan vatandaşlığına boşuna onay vermedi!”